HAMİLELİKTE VE DOĞUM SONRASINDA VÜCUDUNUZDA GÖRÜLEN DEĞİŞİKLİKLER

Bir kadın olarak vücudunuz hayatınız boyunca önemli ölçüde değişir ama hamilelik vücudunuzun geçirebileceği en esaslı değişimlerden biridir. Hamile kalmakla doğum sonrası zamanın arasında olan bu yolculuk uzun ve dolambaçlı ama sonunda her şeye değiyor. Bebeğinizi beklerken neyi beklemeniz gerektiğine dair harika kaynaklar mevcut ama bu yazıda hem hamilelik hem de doğum sonrası sırasında bekleyebileceğiniz esas değişimlerde size rehberlik etmek isteriz.





Birinci Trimester (Birinci Üç Aylık Dönem)

Birinci trimester, bir kadının son adet gününden itibaren başlar ve hamileliğin 12. haftasını da içine alır. Hamileliğin erken dönemleri sırasında, geciken adet ve artan mide hassaslıkları gibi vücuttaki değişimler bir kadının büyük ihtimalle hamile olabileceğine işaret eden olağan semptomlardır. Kadınların karnı henüz hamileliğin herhangi bir fiziksel özelliğini göstermese de kadınlar bu küçük değişiklikleri muhakkak hissedeceklerdir.

İlk trimesterdeki rahatsızlıkların çoğu hormonların değişmesi nedeniyledir. İşte bu dönemde bekleyebileceğiniz birkaç küçük değişikliklerden bazıları:


Sabah bulantıları

Genelde hamileliğin ilk üç aylık döneminde hormon seviyelerinizde ani değişimler nedeniyle hamilelikten kaynaklı bulantı günün herhangi bir noktasında olabileceğinden bu isim yanıltıcıdır. Bu dönüşüm, midenizin ve bağırsaklarınızı yeni durumlarda kasılıp gevşemesine neden olabilir. Ufak miktarlarda sık aralıklarla atıştırmak, baharatlı, yağlı veya kokusuyla sizi rahatsız eden yiyeceklerden uzak durmak, kraker ve simit gibi tuzlu atıştırmalıklar tüketmek size yardımcı olabilir. Bunlara rağmen bulantınız geçmeyip semptomlar ağırlaşırsa doktora görünmeniz faydalı olacaktır.

Göğüslerin hassaslaşması

Hamile kaldıktan hemen sonra östrojen ve progesteron üretiminin artması gibi vücudunuzdaki hormonal değişimler göğüslerinizin daha hassas ve ağrılı hissettirmesine neden olabilir. Neyse ki vücudunuz bu yeni hormon seviyelerine alıştıkça ağrılar zamanla azalacaktır. Bu sırada alternatif soğuk-sıcak terapisiyle birlikte spor sütyenleri size yardımcı olabilir.

Aşırı yorgunluk

Progesteron seviyeniz önemli ölçüde yükselince her zamankinden daha yorgun hissedebilirsiniz. Yorgunlukla mücadele etmek için yeterince dinlenmek ve sağlıklı bir yaşam biçimini sürdürmek önemlidir. Buna diğer besinlerle birlikte yeterli miktarda protein ve kalsiyum almak da dahil. Enerji seviyenizi yükseltmek için (elinizden geldiğince) aktif olmayı da isteyebilirsiniz. Yatağa erken girmeyi deneyin ve ihtiyaç duyarsanız da şekerleme yapın.

İkinci Trimester (İkinci Üç Aylık Dönem)

İkinci trimester hamileliğin 13. haftasında başlar. İkinci trimesterden itibaren bebeğinizin tekmelerini ve rahminizde hareket edişini hissedebilirsiniz. Bu noktada hamile olduğunuz daha da belli olur ve yeni kıyafetler almaya ya da daha büyük beden sütyen takmak gibi daha bol şeyler giymeye de ihtiyaç duyabilirsiniz.

Sabah bulantısı gibi semptomlarınızdan bazıları sona ermesine rağmen bedeniniz ikinci trimesterde değişmeye devam edecektir. Ruh halinizde, cildinizde ve bedeninizde yeni farklılıkları deneyimleyeceksiniz. Aşağıda gerçekleşeceğini önceden bildiğiniz bu olağan değişimlerden birkaçını görebilirsiniz.


Karnınızın ve göğüslerinizin büyümesi

Bu dönem sırasında büyüyen bebeğinize yer açmak için rahminiz genişleyecektir, bu karnınızın da büyümesine neden olacaktır. Göğüsleriniz büyük ihtimalle bu sürede büyüyecek ve bu da kendinizi dengede tutabilmeniz için destekleyici askılı daha büyük beden bir sütyene geçmenizi gerektirecektir. Yamuna Doğal Bambu Emzirme Sütyeni bu sürede rahatlığınız için mükemmel bir seçenektir. Emzirme sütyenimiz hamilelikten sonra da giyilebilir.

Ciltteki değişiklikler

Hamilelik sırasında önemli ölçüdeki hormonal değişikliklerle cildinizdeki melanin hücrelerinin artışını harekete geçirebilir. Yüzünüzde melazma olarak bilinen kararmayı ya da karnınızda aşağıya inen koyu çizgiyi de fark edebilirsiniz. Bunlar büyük ihtimalle hamilelikten sonra geçecektir ama doğumdan sonra geçmediğini fark ederseniz melazma tedavisini (Tretinoin [Retin-A] kremi gibi) kullanabilirsiniz. Bu sorunla mücadele etmek ve cildinizi korumak için güneş kreminizi her zaman sürmek de çok önemlidir.

Daha iyi bir ruh hali

Birinci trimester boyunca kendini harika hissetmeyen kadınlara; hormonlarınız dengelendikçe ikinci trimester boyunca kendinizi çok daha iyi hissetmeye başlayabilirsiniz (yaşasın!). Bu dönemdeyken daha az yorgunluğunuz olur ve daha az duygu değişimi yaşarsınız, bu da bebeğe hazırlık kontrol listesini halletmek için mükemmel bir zaman!


Üçüncü Trimester (Üçüncü Üç Aylık Dönem)

Bebeğiniz bu noktada daha fazla büyüdüğünden önceki trimesterlerde olduğundan daha fazla fiziksel (ve duygusal) baskı hissedeceksiniz. Doğum yapacağınız tarihe yaklaşırken, annelik daha gerçek hale geldikçe endişeli hissetmeye başlayabilirsiniz. Üçüncü trimester boyunca, hamileliğinizde yaşadığınız semptomların çoğu daha da belli olur.


Bebek çok daha çabuk büyür

Bu son birkaç ay içerisinde, bebek sadece iki ayda kabak boyutundan karpuz boyutuna geçerken önceki trimesterlere göre çok daha hızlı gelişiyor gibi görünüyor. Bebek, hamileliğin yedinci ve sekizinci aylarında kıkırdakları kemiğe dönüştürür ve bu süre zarfında sizin kalsiyumunuzun çoğunu da harcar. Bu dönemdeyken düzgün beslenme ve vitamin takviyelerinden yeterli miktarda besin almanın yanında bir şeyleri ağırdan almak da önemlidir.

Karın ağrıları

Karnınız büyüyüp genişledikçe, büyük ihtimalle hem midenizde hem de sırtınızda ağrı hissedersiniz. Bu zamanlarda rahat olmak ve bolca dinlenmek önemlidir. Ayrıca hissedebileceğiniz baskıyı azaltmak için Yamuna Doğal Bambu Hamile Tayt gibi karnınızı destekleyen bir ürün kullanmak da size yardımcı olacaktır.

Braxton Hicks Kasılmaları

Vücudunuz doğum için hazırlanırken düzensiz “alıştırma” kasılmalarını deneyimlemeye başlamış olabilirsiniz. Bu, vücudunuzun büyük günden önce gerçek doğuma hazırlanma şeklidir. Kadınların tümü Braxton Hicks kasılmalarını yaşamaz ve siz de yaşamazsanız bu tamamen sağlıklıdır. Yine de bu kasılmaları yaşarsanız, büyük ihtimalle uzun bir günden sonra gece hissedeceksiniz. Kasılmaları dindirmeye yardım etmesi amacıyla gün boyunca rahatlamak ve yeterli miktarda su tüketmek gereklidir.


Doğum Sonrası

Doğumdan sonra doğum sonrası vücuda geçiş yaptığınızda, vücudunuzda daha fazla değişiklik yaşamaya devam edersiniz. Bu dönem boyunca kabullenilecek en temel şey, her şeyin yeni ve heyecan verici bir şekilde değişeceğidir. Doğum sonrasında gerçekleşen bir sürü değişiklik vardır ama gerçekleşmesini bekleyebileceğiniz olağan değişimlerden bazıları şunlardır:


Bel ölçüsündeki değişimler


Doğumdan sonraki ilk 24 saat içinde, göbeğiniz yavaşça küçülmeye başlayacaktır. İşte bu belinizi sarmaya başlamak için mükemmel bir zamandır. Yamuna Latex Korse hemen doğum sonrasında en az 6-10 hafta giyilmek için tasarlanmıştır. Latex Korse göbeğe baskı yapacak ama nefes alıp vermeyi ya da kan dolaşımını engellemeyecek kadar dar bir korsedir. Rahminizin pelvisinize geri gelmesi yaklaşık altı hafta sürecektir. Bu, karnınızın muhtemelen eskisinden çok daha düz ve daha küçük görüneceği anlamına gelir ve emzirme de bu süreçte yardımcı olabilir.

Her şeyden önce, kadınlar her vücudun farklı olduğunu ve tartıdaki sayıya takılıp kalmamaları gerektiğini hatırlamalı. Kırk hafta boyunca taşıdıktan sonra bir bebek doğurdunuz ve bu olağanüstü bir başarı!


Sezaryen Doğum

Eğer sezaryenle doğum yaptıysanız, doğumdan sonra iyileşebilmek için biraz zamana ihtiyacınız olabilir. Ağrınız olabilir ve iyileşirken gerçekten yorgun olabilirsiniz. Bu süre zarfında mümkünken dinlenebilmek, bolca su içmek ve emziriyorsanız karnınızı yastıkla desteklemeniz önemlidir. Baskıyı azaltıp bakteri ve kokuyu önlemede Yamuna Doğal Bambu Lohusa Emzirme Atleti’ni kullanmak da size yardımcı olabilir. Sezaryen doğumdan sonra iyileştiğinizde Latex korselerimize geçebilirsiniz.


Vitamin seviyesi

Doğumdan sonra vitamin eksiklikleri yaygın olduğundan yorgun hissetmek olağandır. Vücudunuz doğum sırasında çok fazla kan kaybeder ve bu da demir eksikliğine sebep olabilir. Buna ek olarak, eğer emziriyorsanız, sağlıklı A, C, D ve E vitamini seviyelerini sağladığınızdan emin olmanız gerekir.